23 Mayıs 2009 Cumartesi

BEBEĞİMİZİN İLK FOTOĞRAFI




Bebeğimizin ilk fotoğrafını sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarız

4 Nisan 2009 Cumartesi

:) HAYATIN KISA FİLMİ

SOKAK ŞARKICILARI

VİCTOR HUGO'DAN

Sabahın altısında kalkmak ,onda yemek....Akşam altıda yemek ve onda yatmak.İnsanı on kere on yaşatır.
£.Beklemesini bilenin her istediği olur.
£.Bir insanı uygarlaştırmaya karak verine işe büyük annesinden başlanmalıdır.
£.Bir kitap dünyadan daha geniştir.Çünkü maddeye düşünceyi katar.
£.Bir kompliman, bazen gecenin içinden geçen bir öpücük gibidir.
£.Büyük hatalar ,çok kez ,büyük ,kalın halatlar gibi bir yığın ipten biraraya gelir.
£.Büyük tehlikelerin bir güzelliği vardır.Birbirlerini tanımayan insanlar arasında kardeşlik yaratır.
£.Teleskopun son bulunduğu yerde mikroskop başlar.Hangisinin görüşü daha büyüktür.
£.Hiçbir kimse bir gizi bir çocuk denli mükemmel saklayamaz.
£.Yaşamın en muhteşem mutluluğu insanın sevdiği bir şeye inanabilmesidir.

28 Şubat 2009 Cumartesi

DERVİŞ

Derviş,eteğinde taşıdığı bir kucak dolusu elmayla bozkır sıcağında bayırları aşan bir genç kıza rastladı.Yorgunluktan al aldı kızın yanakları.
Derviş kıza;''Niye doldurdun eteğini?Nereye gidiyorsun böyle alı al ,moru mor bu sıcakta?diye sordu.
Uzaklarda bir tarlayı gösterdi kız,dolu elleri yüzünden ,burnuyla ve ''Sevdiğim o tarlada çalışıyor.Ona elma götürüyorum''dedi.
Boş bulunan Derviş ''kaç tane ?''diye soruverdi.
Kız şaşkın ve kınayan gözlerle yanıtladı soruyu:
''İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?''
Hiç belli etmeden ama utançla koparıp dağıttı elindeki tesbihi Derviş.

AŞK BUNA DENİR İŞTE

TÜRK HAKİMİYETİ

21 Şubat 2009 Cumartesi

MİMAR SİNAN'DAN ZEKA PIRILTILARI


Bir kaç yıl önce Süleymaniye Camiisi'nin tüm yükünü sırtlayan taşıyıcı kemerlerin ortalarındaki kilit taşlarının zamanla aşındığı saptanmıştı.
Eğer çözüm bulunamazsa koca caminin kısa bir süre sonra yıkılması kaçınılmazdı.Elde yazılı bir proje olmadığı için taşaların nasıl değiştirileceği bilinmiyordu.
Türkiyenin en yetkin mühendis ve mimarlarından bir kurul oluşturuldu,onların görüşle başvuruldu fakat bir sonuç alınamadı.
Bu arada tartışmalar sürerken mimarlar ve mühendisle kilit taşını inceliyordu.İncelemer sürerken bir oyuk içinde bir cam şişe içinde Mimar Sinan imzalı bir mektup bulundu.Bu mektup günümüz Türkçesine çevrildiğinde ortaya şöyle bir metin çıktı:
''Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştirileceğini bilmiyorsunuz.''
''Her kim bu taş eskidiğinde yenisiyle değiştirmek isterse eski taşın yerine takılacak yeni kilit taşını iki tarafından yağlı iple taşısın ,bir taraftan sokup öteki taraftan çeksin ve sonra ipin dışarda kalan kısmını kessin''
Heyet Sinan'ın söylediklerini aynen yaptı.Süleymaniye camii böylelikle kurtarıldı.Bu mektup şu anda Topkapı Sarayında saklanıyor.
Selimiye camiinde ise şaşılası bir olay gerçekleşti şöyle ki;
Selimiye Camisinin zemini gevşek topraktı.Bu nedenle minareleri'nin yakın zamanda yıkılacağının farkına varıldı.Uluslararası bir gurp bilim adamı toplandılar.''Nasıl kurtarırız bu minareleri ?diye kafa yormaya başladılar.Sonuçta en son teknoloji olan metal kelepçelerle minarelerin temellerinin sabitlemenin en iyi çözüm olduğuna karar verdiler.
Minarelerin temellerini açınca koymayı düşündükleri kelepçelerin aynısıyla karşılaştılar.Mİmar Sinan'ın yüzyıllar öncesinden aynı şeyi düşündüğü böylelikle ortaya çıktı.

20 Şubat 2009 Cuma

TOPAL OSMAN (YAŞANMIŞ BİR HİKAYE)

Daha çocukluğunda kalça çıkığı olduğunu anne ve babası farkına varamadıklarından topallayarak yürümesine birşey yapmamışlardı.Çocukluğu yoksullukla geçtiğinden ilkokula geç başlamıştı.Ayağıyla alay edenlerle bir arada olmak istemediğinden okulunuda pek sevmezdi.Bu nedenle ilkokul dönemini zor tamamladı.Bu arada pazarda patates,soğan satan babasına çocuk haliyle yardım ederdi.Genç yaşlarda pazar esneafı tarafından benimsenmişti;ama o insanlarda Topal Osman demekteydiler.
Genç yaşta kaybettiği babasının yerine pazara gitmeye patates soğan satmaya başladı.Okumak Osman için önemli değildi,zaten ortaokulda gitse arkadaşları ona yine lakabını söyleyeceklerdi.
Annesine akşamları pazarda kazandığı parayı getirirdi ve annesi gereksinimlerinin fazlasını bir kenara koyardı.Genelde pazar esnafının birikmiş parası olmazdı.
Osman'ın genç yaşta ev geçindirme telaşı kendisini çok yıpratmıştı.Evlenmeye kalksa ''kim beğenir bir topalı?''diye düşünmüştü.Her sabah hale gider satabileceği kadar patates ve soğanı alır bir önceki gün sattığı patatesin parasını öder ve semt pazarındaki babasından kalma yerine gider malını satardı.
Kentin uzak bir köşesinde bir alışveriş merkezi açıldı.Bu alışveriş merkezinin açılmasından dolayı bütün pazar esnafı gibi oda kuşkulanmaya başladı''acaba işlerimizle aksama olur mu?''diye.Nitekim öyle oldu.Zamanla işlerinde gözle görülür bir azalma oldu.Osman zaten bu işide pek sevmediğini düşündü aynı zamanda sağlam ayağı pazarda vücudunu tam olarak taşımakta güçlük çekmekteydi.
Ertesi gün kendisine izin vererek pazara gitmedi.Bir parkın içinde çay bahçesine oturdu.Bu yaşına dek geçirdiği günleri düşündü.Yaşamının hiç farklı olmadığını anladı.Bir süre geçirdikten sonra çay bahçesinden eve gitmek için ayağa kalktı.Yolun bir tarafından öteki tarafına geçmeye çalışan bir kadın gözüne takıldı.Kadının her iki elinde de torbalar vardı.Sanki bir şey olacağını hissedercesine yolun öteki ucuna baktı hızla bir araba kadına doğru geldiğini gördü.Gelen arabadan kadının haberi olmadığını düşündü.Bir karar vermesi gerekiyordu.Yerinden fırlayıp uçarcasına sekerek kadın yolun öteki kaldırımına atmak için hamle yaptı.Amacına ulaşmıştı ama kendisini kurtaramamıştı.
Gözünü hastanede açtı ,hastanede olduğunu hemen anladı.Kendi durumunu kavramaya çalıştı,vücudunu elleriyle kontrol etti.Şükür ki olumsuz birşey yoktu.
Osmanın başında tanımadığı bir kadın vardı.çok alımlı bir bayandı, yeşil gözlü kumral saçlı güzel bir bayandı.Osmanın gözlerini açmasına sevinen kadının gözleri ışıldamaktaydı.Geçmiş olsun dedi kadın .Benim için kendinizi feda ettiniz.Başını biraz yana döndürüp dudağının kenarıyla boşver demeye çalıştı.
Hastanede kadın onun yanından hiç ayrılmadı.Hastanede kaldığı süreden sonrada Osmanı hiç yalnız bırakmadı,gün oldu o kadın Osmanın karısı oldu.Şimdi osmanın bir hedefi vardı ve artık ona kimse Topal demiyordu.

Kaynak:Bütün Dünya Dergisi(Başkent üniversitesi kültür yayını)

Paratıkla.com deneyin

Paratikla.com - Internette Gezinirken Para Kazanın

paratıkla kazan

Paratikla.com - Internette Gezinirken Para Kazanın